Bir yılbaşını daha arkamızda bıraktık...Umarım yeni yıla nasıl girersen öyle geçer sözünün aslı astarı yoktur, zira aksi taktirde ben bütün yılı hasta geçireceğim ki bu hiç de hoş olmaz...Benim ardımdan kurabiyelerim de hastalandılar, 2 gün okula gidemediler, tam da sınav haftası üstelik...Yaz ortasında doğmuş olmala alakası varmıdır bilmem ama kışı sevmiyorum işte...
Sızlanma faslını geçtikten sonra gelelim Noelbaba pastamıza...Bu pasta Sedef Hanım için yılbaşı akşamına hazırlandı...Kışı sevmiyorum ama yılbaşının bu ışıltılı, ıncık cıncık hazırlıklarını, süsleri, figürlerini çok seviyorum, ayrı bir enerjisi var...
Ufak da olsa hediyeler almak, çocuklara süprizler yapmak, ışıklar asıp, ağaç süslemek, tombala oynamak, uykuyu kovalayıp sabahlamak...
Çoğunlukla Yılbaşı akşamı kar yağardı Ankara'ya , bu sene yağmadı...Kardan adam pastamızın üzerinde kaldı sadece...
Sedef Hanım'dan gelen teşekkür mesajı benim için yılbaşı hediyesi niteliğindeydi: "Sibel Hanım,
size kaç gündür teşekkür mektubu yazmak istiyorum. Sonunda vakit bulabildiğime çok seviniyorum. Pastanız muhteşemdi. Ellerinize sağlık. Hasta olmanıza rağmen her şeyi mükemmeldi. Ayrıntılar beni hakikaten çok etkiledi. Kardan adamın kemeri olsun, hediye paketleri olsun hepsinin detaylarına bayıldım. Ne kadar ince çalışıyorsunuz. İnşallah yakında bir sebep çıkar da hemen bir pasta siparişi veririm yine. Teşekkürler"
İster karla karşılansın ister hasta, nasıl başlanırsa başlansın yılın geri kalanı hepinize sağlık, mutluluk, huzur, bol kazanç, dostluk, sevgi, saygı...getirsin...